Organlarımız Konuşuyor / BAŞ & BEYİN

Organlarımız Konuşuyor / BAŞ & BEYİN

Baş

Olası Etmenler

Öfkeli, bunalmış, yargılayıcı, aymaz, dik başlı olmak ve kendini eleştirmek. Kısıtlı düşünce biçimine sıkışmak, deği­şime direnmek. Çok fazla yük taşımak ve aşırı düşünmek yüzünden yaşamdan bunalmak. Her zaman bir şeylerle uğ­raşmak ya da yapılması gerekenler konusunda kaygılanmak. Mükemmelcilik: “Doğru yapılacaksa benim dediğim gibi ya­pılmalı.” Yaşamda yön yitimi, gerçekten önemli şeyleri unu­tup sorunlara yoğunlaşmak. Mutlu olabilmek için herkesi ve her şeyi denetlemeniz gerektiğine inanmak.

Beyin

Olası Etmenler

Olumsuz düşünceler, kaygılar ve gerilimler biçiminde akılsal virüsler yükleyerek bedeninizin bilgisayarını ihmal etmek. Denetimsiz, çökkün, sıkkın, sığ, ilgisiz, coşkusuz ve uykulu hissetmek. Aklınızın karışık, dağınık, çatışma içinde ve bulanık olduğunu hissetmek.

Hipofiz Bezi

Olası Etmenler

Tükenmiş, baskılanmış, umutsuz, kafası karışık, duygu­suz, alıngan hissetmek. Bellek sorunları, korku, kararsızlık. Tehdit edilme duygusu. Karar verme güçlüğü. Sürekli dü­şünce değiştirmek.

Hipotalamus___________________________

Olası Etmenler

Dengesiz, gergin, kaygılı, alıngan hissetmek; duygusal ol­mak. Kutsal, manevi Kendi’nizden kopmak. Hem yaşamdaki konumunuz hem de gelecekle ilgili kafa karışıklığı, hüsran.

Boğaz_________________________________

Olast Etmenler

İletişim güçlükleri, öz saygı yoksunluğu, kendini balta­lamak ve yetersiz görmek. Kapatılmış, yanlış anlaşılmış, ge­ride bırakılmış, ürkek, bunalmış, sıkışmış ve değersiz hisset­mek. İç çatışma ve sürekli fikir değiştirme. Güvenememek. Çökkün, üzgün, umutsuz, tepkisiz, yavan hissetmek. Seçe­nek bulunmadığını düşünmek.

Bademcikler
Olası Etmenler

Hoşlanılmak için başkalarını hoşnut etmeye gerek duy­mak. Karşmızdakilerin öfkeli olduğunu, sizi yargıladığını hissetmenize karşın onları yatıştırmak için yolunuzu değiş­tirmek. Dışa vurum ve yaratıcılık akışlarınızı tıkamak. Duy­gularınızı dile getirmenin sonuçlarından korkmak.

Dil

Olası Etmenler

Söylemek istediklerinizi yargılanma korkusuyla söyle-yememek; dedikoduda ya da başkalarını eleştirmekte aşırıya kaçmak. Düşünceler, bilgiler ya da duygulardan rahatsız ol­mak.

Değişimler gerekmesine karşın her şey yolundaymış gibi yaparak kendini kandırmak. Baskılanmış, bırakılmış ya da sürülmüş hissetmek. Kendinizi ya da inançlarınızı savun­ma güçlüğü.

Burun

Olası Etmenler

Sevgi ve ilgi beklemek. Sezgilerinize kulak asmamak. Görünmez, önemsiz, değersiz olduğunuzu düşünmek. Bu­naltı, yorgunluk, bitkinlik. Başkalarının işlerine burnunu sokma eğilimi. Meraklı, dedikoducu, yargılayıcı, incitici ol­mak.

Çene

Olası Etmenler

Baskı, zorlanma, gerilim. Duygularınızı dile getirmekte güçlük. Yargılama, eleştiri, korku. Kendini savunamamak, is­tek belirtememek. Suçluluk, kınama, kusur bulma. Bir yere tıkılmış hissetmek. Öfke ve dargınlığa saplanıp kalmak. Na­sıl özgür kalacağını, ilerleyeceğini bilemeden bir doku içine sıkışmak.
Inna Segal