12 May Çakralara Kısa Bakış / Rengi..İfade ettiği duygu ..Olumlamaları
Çakralar
Gözle görülmeyen altı bedenin hepsinin içinde yedi ana enerji merkezi ya da “çakra” yer almaktadır. Bunlar beyin ve omurganın yolu ile anatomik anlamda yaklaşık olarak aynı hizadadır.Çakraların içindeki enerji tıpkı bir havai fişek gibi spiral çizerek hareket etmektedir.En önemli çakraların isimleri ve bedende bulundukları yerler aşağıda yer almaktadır:
ÇAKRA: POZİSYON
TAÇ ÇAKRASI / BAŞIN ÜST KISMI
KAŞ(ÜÇÜNCÜ GÖZ) / ALIN
BOĞAZ ÇAKRASI / BOĞAZ
KALP ÇAKRASI / GÖĞSÜN MERKEZİ
GÜNEŞ SİNİR AĞI / EPİGASTRIYUM
SAKRAL ÇAKRA / KARNIN ALT BÖLÜMÜ
KÖK ÇAKRA / KOKSİS KUYRUK SOKUMU
Daha az önemli olan birçok başka enerji merkezi de mevcuttur, bunlar örneğin dizlerin arkasında, el ve ayaklarda, kulak kepçesinin etrafında yer almaktadır. Bunlar bir terapi uzmanına çakra sistemi ile bağlantı kurabileceği daha fazla alan sağlamaktadır.
Sekizinci çakranm konumu bunu nereden okuyor olduğunuza göre değişebilmektedir. Bazı metinler onun başın üzerinde yer aldığını ve daha yüksek olan özümüzle olan bağlantıyı temsil ettiğini söylemektedir.
Bir çakra aynı zamanda merkezinde ruhun enerjisinin bulunduğu ve daha yüksek özümüz ile bağlantıların yer aldığı çok yapraklı bir çiçek olarak da düşünülebilir. Yapraklar merkezden dışarıya doğru zihinsel beden, astral beden ve eterik bedenden oluşmaktadır.
Çiçek ve dolayısıyla da çakra ne kadar açıksa, kişi ruh enerjisi ve bu merkezle bağlantılı olan altta yatan ruhsal özellik ile o kadar fazla uyum içindedir. Her çakranın açıklık ve dolayısıyla aktiflik derecesi bireyin ve bir bütün olarak tüm insanlığın ruh bilinci seviyesine bağlıdır. Mevcut durumda çakralara giren enerjinin en büyük bölümü astral ve eterik bedenlerden gelmektedir.
Çakra Özellik :
Taç çakrası : öz bilgi
Üçüncü göz : kendinden sorumlu olma
Boğaz çakrası : kendini ifade etme
Kalp çakrası : kendini sevme
Güneş sinir ağı : öz-değer
Sakral çakra : öz-saygı
Kök çakra :öz-farkındalık
ÇAKRA RENKLERİ :
TAÇ : MOR
ÜÇÜNCÜ GÖZ : CIVIT MAVİSİ
BOĞAZ : MAVİ
KALP : YEŞİL / PEMBE
GÜNEŞ SİNİR AĞI : SARI
SAKRAL : TURUNCU
KÖK : KIRMIZI
ONAYLAMALAR ve Çakralar Aşağıda yer alan ve çakralarla ilişkilendirilmiş ifadeler ruhsal büyüme döngüsünü tamamlamaktadır:
TAÇ ÇAKRASI: Daha yüksek zihnimin iradesinin tamamen bilincindeyim ve ona açığım.
ÜÇÜNCÜ GÖZ: Düşüncelerimin, kelimelerimin ve hareketlerimin bütün sorumluluğunu alıyorum.
BOĞAZ ÇAKRASI: Kendi gerçek özümü ifade etmeye ve böylece kendi yaradılışıma bütünüyle katılmaya gönüllüyüm.
KALP ÇAKRASI: Kendimi ve diğer insanları hem verirken hem de alırken koşulsuz bir şekilde seviyorum.
GÜNEŞ SÎNÎR AĞI: Hayatımı en dolu şekilde, korku ya da suçluluk duymadan, sadece kendi içsel sesimi dinleyerek yaşamayı hak ediyorum.
SAKRAL ÇAKRA: İhtiyaçlarıma ve her türlü ilişkide diğerlerinin ihtiyaçlarına saygı duyuyorum ve buna uygun olarak davranıyorum.
KÖK ÇAKRA: Dünyadaki konumumun tamamen farkındayım ve temel ihtiyaçlarımın her zaman karşılanacağını biliyorum.
Kutupluluk ve Çakralar :
Çakralar erkeksi ve kadınsı niteliklerin birleşmesi potansiyelini içermekle birlikte, daha erkeksi özellikleri, örneğin dışa dönük ve iddiacı olmayı temsil edenlerle daha kadınsı özellikleri, örneğin besleyici ve algıları açık olmayı temsil edenler şeklinde iki gruba ayrılabilmektedir.
ERKEKSİ KADINSI
(TAÇ ÇAKRASI) TAÇ ÇAKRASI
BOĞAZ (BOĞAZ)
(KALP) KALP
GÜNEŞ SİNİR AĞI (GÜNEŞ SINIR AĞI)
(SAKRAL) SAKRAL
KÖK (KÖK)
Görebileceğiniz üzere Üçüncü Göz erkeksi ve kadınsı özelliklerin birleşmesini yönlendirdiği için bu tabloda yer almamaktadır.
Yaygın olarak çakranm gölge tarafında bulunan enerjinin engellenmekte olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini görüyorum.
Ayrıca iki enerjinin geçiştiği noktaların tedavi açısından önem taşıyacağına inanıyorum.
Fiziksel bedende bedenin aynı kutupluluğu ile ilişkili parçaları arasında genellikle güçlü bağlantılar mevcuttur. Bu yüzden böbreküstü bezlerinin herhangi birinden, pankreas ya da tiroid bezinden hormon salgılanması diğer iki bezin faaliyetlerini etkileyecektir.
Benzer şekilde daha kolay alan çakralar arasında da durum böyledir. Epifiz bezi ile ilgili olarak hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda bu bezden salgılanan hormonların cinsellikle ilgili bezler üzerinde güçlü bir etkisi olduğu anlaşılmıştır. İnsanlarda epifiz bezi ile diğer salgı bezleri arasındaki nörofizyolojik bağlantıların yerlerinin tespit edilmesi için halen çalışmalar sürdürülmektedir. Fakat bilginin kısa sürede ortaya çıkacağına hiç kuşku yoktur çünkü endokrinoloji (salgı bezleri ve hormonların incelenmesi) sürekli olarak gelişen bir bilim dalıdır.
Bir dürtünün tezahür edebilmesi için üç temel durumun varlığı gerekmektedir: Hareket etme isteği, bir plan oluşturabilme yetetıeği ve gereken alet ve malzemeleri çekebilme yeteneği.
SAKRAL ÇAKRANIN ENERJİSİ …BOĞAZ ÇAKRASINA DOĞRU İLERLER
Dr. Christine Page